prof. Dr. Ardalı’dan enkaz kaldırırken atık toplamada ‘biyoçeşitlilik’ uyarısı
SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Öğretim Üyesi Prof. kirleticiler suyumuza, toprağımıza, gıdalarımıza karışarak insanları olumsuz bir durumla karşı karşıya bırakacak ve biyoçeşitlilik zarar görecektir.”
OMÜ Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yüksel Ardalı, Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem sonrası bölgede enkaz kaldırma çalışmalarının önemine değindi. Enkazda hafriyatın yanı sıra evsel atıklar ve elektronik malzemelerin de bulunduğuna dikkat çeken Prof. bu atıkların doğru yönetilmesi, bertarafı ve bertarafının hem ekonomik hem de canlı etkileşimi açısından büyük önem kazandığını.”
Atık ve afet yönetiminin entegre edilerek duruma bütüncül bakılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ardalı, sıfır atık uygulamalarına da değinerek, “7 yıldır ülkemizde sıfır atık kavramı ile karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanlığı tarafından çalışmalar yapılıyor.Her şey detaylı anlatılmış.Bu malzemeler arasında geri dönüşüm elbette mümkün ama geri dönüşümün ilk adımı doğru ayrıştırma.Doğru söylüyor.Şu anda deprem bölgesinde bir panik durumu var. Hijyen ve insanların yaşaması için yaşanan sorunların yanı sıra atıkları da oraya yönlendirmemiz gerekiyor ama Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yönetmeliğinde bu tür atıkların nasıl yönetilmesi gerektiği, hangisinin geri dönüştürüleceği, hangisinin geri dönüştürülebileceği. tekrar kullanılsın hangisi doldurulabilir.Ancak bu kadar büyük bir deprem olduğunda bunun uygulanmasında, afet yönetiminde, çevre ve atık yönetiminde sıkıntılar yaşadık. yani ortaya çıkarılan eserler kompozit, kalıntılar ise dolgu malzemesi olarak değerlendirilerek inşaat malzemesi olarak kullanılırsa ekonomiye katkı sağlanır. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE ÇEVRESEL DEFORMASYON TEHLİKESİProf. Yüksel Ardalı, atıkların toplanıp nakledilmesi, ardından geri dönüştürülmesi, hafriyatın toprak veya dolgu malzemesi olarak kullanılması, elektronik cihazların ortamdan uzaklaştırılarak tekrar kullanılabilir hale getirilmesi gibi çalışmaların mutlaka yapılması gerektiğini söyledi. Ardalı, “Buradaki amacımız sıfır atık konsepti içerisinde atacağımız ve bertaraf edeceğimiz minimum miktarın olması. Binalarla birlikte oluşan atıkları denize, sulak alanlara veya herhangi bir araziye boşaltırsak tüm kirleticiler çevreye yayılıyor. suyumuza, toprağımıza, yiyeceğimize karışacak ve insanlarımız olumsuz bir durumla karşı karşıya kalacaklardır.” Bu gibi durumlarda biyolojik çeşitlilik zarar görecektir. Bu durum, iklim değişikliği veya çevresel bozulmalarla birlikte suya ulaşamamamıza, temiz hava soluyamamamıza veya verimli topraklarımız nedeniyle besin üretemememize neden olabilir” dedi.